Sadece zevk için okula gelmeyin.
- Don't come to school just for fun.
Tom zevk için tartışan insan türüdür.
- Tom is the kind of guy that argues for fun.
Eğlence için hâlâ çok zamanım var.
- I still have a lot of time for fun.
O sadece eğlence için periyodik tabloyu ezberledi.
- He learnt the periodic table by heart just for fun.