augenblicklich

listen to the pronunciation of augenblicklich
Немецкий Язык - Турецкий язык
hemen, derhal, çarçabuk; ani; şimdiki, halihazırda, şu anda
Английский Язык - Турецкий язык

Определение augenblicklich в Английский Язык Турецкий язык словарь

immediate
acil

Sadece bir acil operasyon hastanın hayatını kurtarabilir. - Only an immediate operation can save the patient's life.

Acil tıbbi mücadeleye ihtiyacın var. - You need immediate medical attention.

immediate
derhal olan
at the moment
şimdilik
immediate
en yakın

Tom Mary'nin en yakın amiridir. - Tom is Mary's immediate supervisor.

Bu adam benim en yakın amirimdir. - This man is my immediate superior.

immediate
şimdiki

Şimdiki patronumu memnun etmek zordur. - My immediate boss is tough to please.

immediate
hazır

Acil kalkış için hazırlanın. - Prepare for immediate departure.

Ayrıntılar hemen hazır değildi. - Details weren't immediately available.

at the moment
şimdi

Sen şimdi nerede oturuyorsun? - Where do you live at the moment?

Sen şimdi nerede oturuyorsun? - Where are you sitting at the moment?

at the moment
su anda
at the moment
su an
immediate
acele

Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık. - We ate a hasty meal and left immediately.

immediate
doğrudan dogruya
immediate
{s} dolaysız
immediate
(İnşaat) derhal, acil
immediate
{s} doğrudan
immediate
{s} en yakın olan
immediate
yakın/acil
immediate
(sıfat) yakın, hemen, derhal, acil, şu an ki, doğrudan, dolaysız, en yakın olan
immediate
{s} yakın

Bu adam benim en yakın amirimdir. - This man is my immediate superior.

Çekirdek aile genç bir önyargıdır; aslında, aileler sadece göreli zenginliğin son 50 ya da 60 yılı içinde birkaç yakın üyenin etrafında inşa edilmiştir. - The nuclear family is a young prejudice; in fact, families have only been built around the few immediate members in the last 50 or 60 years of relative wealth.

immediate
(Askeri) BİR ÜST (KOMUTANLIK, MAKAM İÇİN)
Немецкий Язык - Английский Язык