Spor onun aşağılık kompleksini tedavi etti.
- Sports cured him of his inferiority complex.
Kompleks karbonhidratlar hakkında bir şey biliyor musun?
- Do you know anything about complex carbohydrates?
O, çok karmaşık bir makinedir.
- That is a very complex machine.
Bir bilgisayar karmaşık bir makinedir.
- A computer is a complex machine.
Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
- The world is a place of seemingly infinite complexity.
Tom bir aşağılık kompleksine sahip.
- Tom has an inferiority complex.
Kompleks karbonhidratlar hakkında bir şey biliyor musun?
- Do you know anything about complex carbohydrates?