aufnahmen

listen to the pronunciation of aufnahmen
Немецкий Язык - Турецкий язык
kayıtları
Английский Язык - Турецкий язык

Определение aufnahmen в Английский Язык Турецкий язык словарь

photos
fotoğraflar

Fotoğrafları güneşe maruz bırakmayın. - Don't expose photos to the sun.

Tom bütün akşamı ünlü kişlerin fotoğrafları için Web'i araştırmakla geçirdi. - Tom spent the whole evening searching the Web for photos of famous people.

photos
fotolar

Bütün fotolar onun Twitter hesabına gönderildi. - All the photos were posted on her Twitter profile.

records
(Bilgisayar) kayıt

O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı. - He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.

Stokta yüzlerce kayıtlarımız var. - We have hundreds of records in stock.

records
(Ticaret) dosyalar
records
(Ticaret) siciller
pictures
{i} sinema
receptions
resepsiyonlar
records
kayıtlar

O, mali kayıtları nasıl tutacağını öğrenecekti. - He would learn how to keep financial records.

Belge kayıtları savaşın 1700 yılında patlak verdiğini yazıyor. - The document records that the war broke out in 1700.

pictures
(isim) sinema
pictures
Resimler

Bu resimler onun tarafından yapıldı. - Those pictures were painted by him.

Biz ona Alpler'in bazı resimlerini gösterdik. - We showed him some pictures of the Alps.

records
(Askeri) KAYITLAR, EVRAK: Dosya dolaplarında sandıklarda veya raflarda biriken ve muhafaza edilen, büro veya dolaplarda yer işgal eden hertürlü evrak, fotoğraf (film dahil) şekil ve özelliklerine bakılmaksızın her türlü fotokopi ve haritalar. Yayınlar ve ikmal maksadıyla elde tutulan kullanılmamış basılı kağıtlar bunun dışındadır. Bu terim dosyalar (files) ile aynı anlamda fakat daha şümullü bir terimdir ve daha geniş bir anlam taşır
records
arşiv
records
zabıtlar
Немецкий Язык - Английский Язык