Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Bu kitabın hem sert hem de yumuşak kapak sürümleri mevcuttur.
- The book is available in both hard and soft-cover versions.
Belediye Başkanı şimdi müsait değil.
- The mayor is not available now.
John şu an müsait mi?
- Is John available now?
Bu gece için mevcut bir oda var mı?
- Is there a room available for tonight?
Müsait bir tur rehberi var mı?
- Is there a tour guide available?
Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir.
- Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.
Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir.
- This offer is available for a limited time only.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Bu bilet bütün bir yıl için kullanılabilir.
- This ticket is available for a whole year.
Bu daktilo kullanılabilir mi?
- Is this typewriter available?
Ayrıntılar hemen hazır değildi.
- Details weren't immediately available.
Önümüzdeki hafta bir görüşme mülakatı için hazır mısınız?
- Are you available next week for a follow-up interview?