Duruşma için ABD'ye götürüldü.
- He was taken to the United States for trial.
Duruşma günden güne devam etti.
- The trial went on day after day.
Bu bir yargılama değil bir duruşmadır.
- This is a hearing, not a trial.
Tom yargılamaya gelmeyecek.
- Tom won't show up for trial.
Deneme yanılma, ilerleme adına çok ehemmiyetlidir.
- Trial and error is essential to progress.
Deneme neredeyse yapılmıştı.
- The trial was all but done.
Tom'un testi ne zamandı?
- When was Tom's trial?