Ümitsiz olmana şaşmamalı.
- No wonder you're frantic.
Leyla oldukça çılgına dönmüştü.
- Layla was pretty distraught.
Neden çok sinirli görünüyorsun?
- Why do you look so distraught?
Sami kulağa çok sinirli gibi geliyordu.
- Sami sounded distraught.
Tom biraz perişan görünüyordu.
- Tom was looking somewhat distraught.
Tom son derece perişan görünüyor, değil mi?
- Tom seems terribly distraught, doesn't he?