O önemli bir turistik çekicilik.
- It's a major tourist attraction.
Bu kitap için herhangi bir çekicilik hissediyor musun?
- Do you feel any attraction for this book?
Åland adalarının en önemli cazibeleri samimi insanlar ve güzel manzara.
- The most important attractions of the Åland Islands are the friendly people and the beautiful scenery.
Bu kitap için herhangi bir cazibe hissediyor musun?
- Do you feel any attraction for this book?
Kendinize dikkat çekmek için bir şey yapmayın.
- Don't do anything to attract attention to yourself.
Tom dikkat çekmek istemiyordu.
- Tom didn't want to attract attention.
Ben dikkat çekmek istemiyordum.
- I did not want to attract attention.
Onun kız yeğeni çekici ve yaşına göre olgundur.
- His niece is attractive and mature for her age.
Senin önerin çok cazip ama onun hakkında düşünmek zorunda kalacağız.
- Your offer is very attractive, but we will have to think about it.
Payınızdan memnun değilseniz, onu biraz daha cazip yaparım.
- If you are not satisfied with your share, I'll make it a bit more attractive.
Sanırım o, alımlı ve çekici.
- I think she is charming and attractive.
Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir.
- The coral reef is the region's prime attraction.
Bu saray bizim şehirde en ünlü ve en iyi takdir edilen cazibesidir.
- This palace is the most famous and best appreciated attraction in our city.
Yer çekimi herhangi iki kütle, herhangi iki organ ya da herhangi iki parçacık arasında olan bir çekim kuvvetidir.
- Gravity is a force of attraction that exists between any two masses, any two bodies, or any two particles.
Gezegenlerin kütlesi evrensel çekim yasasına göre hesaplanır.
- The mass of the planets is calculated according to the law of universal attraction.
Advertising is designed to attract customers.
His big smile and brown eyes instantly attracted me.
... FEMALE VOICE: Here are popular attractions in Santa Cruz. ...
... not the only field that offers these attractions but it does offer them in spades. It’s ...