Atmosfer oksijenden oluşur.
- The atmosphere is made up of oxygen.
Bu restorandaki atmosfer hoş.
- The atmosphere in this restaurant is nice.
Jane'in söylediği ortamı daha az gerdi.
- What Jane said made the atmosphere less tense.
O geldiğinde ortam gerginleşti.
- The atmosphere became strained when he came.
Bu odada garip bir atmosfer ziyaretçiyi çevreliyor.
- A strange atmosphere surrounds the visitor in this room.
İnsan ve hayvan yaşamı atmosferik çevreye gösterdikleri tepkilerden etkilenirler.
- Human and animal life are influenced by their reactions to the atmospheric environment.
Atmosferik sorun için dört ana parça vardır: gözlem, anlama, tahmin ve kontrol.
- There are four major parts to the atmospheric problem: observation, understanding, prediction, and control.
Atmosferde ne kadar yüksekte seyahat edersen o kadar az hava vardır.
- The higher in the atmosphere you travel, the less air there is.
Odada gergin bir hava vardı.
- There was a tense atmosphere in the room.
a dark atmospheric thriller.