Jane skipped the questions she couldn't answer.
- Jane cevap veremediği soruları atladı.
The boy skipped over the fence.
- Çocuk, çitin üzerinden atladı.
Lech Wałęsa jumped over the shipyard fence in 1980.
- Lech Wałęsa 1980'de tersane çitinin üzerinden atladı.
I'd jump through hoops for you.
- Ben sizin için çemberlerden atlamak isterdim.
We'll bypass the city centre.
- Şehir merkezini atlayacağız.