Ne zaman burada yüzebilirim?
- When can I swim here?
Hata ne zaman meydana geldi?
- When did the error occur?
Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
- I once met him when I was a student.
O beş yaşında iken o şiiri ezberleyebildi.
- He was able to memorize that poem when he was five years old.
Ev ödevi yapmam gerektiğinde erkek kardeşim her zaman bana yardım eder.
- When I have homework to do, my brother always helps me with it.
Gitmen gerektiğinde bana söyleyeceksin, değil mi?
- You'll tell me when you need to leave, won't you?
O geldiğinde başlayacağız.
- We will start when he comes.
Misafirler geldiğinde, o piyano çalıyordu.
- She was playing the piano when the guests arrived.
Küçükken büyükanne ve büyükbabalarımla taşrada çok vakit geçirdim.
- When I was little, I spent a lot of time in the country with my grandparents.
Ben bir çocukken burada çok vakit harcadım.
- I spent a lot of time here when I was a kid.
Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
- I wish you would shut the door when you go out.
Ne zaman burada yüzebilirim?
- When can I swim here?
Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun?
- Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?
... answers all the time travel paradoxes. Because if you hop into a time machine, go backwards ...
... that ' that has existed in this country for ' for a long, long time and has produced ...