at this very time

listen to the pronunciation of at this very time
Английский Язык - Турецкий язык

Определение at this very time в Английский Язык Турецкий язык словарь

now
şimdi

O şimdi iyi; ne çok ağır ne de çok hafif. - It's good now; neither too heavy nor too light.

Şimdi havaalanındayım. - I'm at the airport now.

at this time
bu arada
at this time
şu aralar

Şu aralar yorumum yok. - I have no comment at this time.

at this time
bu aralar

Bu aralar çok meşgulüm. - I'm very busy at this time.

Bu aralar onların burada olmaya hakkı yok. - They have no right to be here at this time.

now
şu aralar
now
şu tapta
now
şu anda

Ben, şu anda ters bir şey düşündüğüne dair bahse girerim. - I just bet you were thinking something perverse just now.

Şu anda bir bira içiyorum. - I'm drinking a beer right now.

now
hemen

Onu hemen yapabilir miyim? - May I do it right now?

Bu çılgınca bir fikir gibi görünebilir fakat sanırım hemen şu anda Tom'u ve Mary'i ziyaret etmeye gitmeliyiz. - It may seem like a crazy idea, but I think we should go visit Tom and Mary right now.

now
{i} şu an

Şu an sadece ısınıyorum. - I am only warming up now.

Şu an uzun eteklerin modası geçmiştir. - Long skirts are out of fashion now.

now
acilen
now
conj. mademki
now
halen

Şimdi bile, biz halen onun gerçek katil olduğundan şüpheleniyoruz. - Even now, we still doubt that he is the real murderer.

now
zaman zaman

Şimdi bile zaman zaman artçı şoklar var. - Even now there are occasional aftershocks.

Zaman zaman okulda onunla karşılaşırım. - I meet him at school now and then.

now
öylenow this
now
now that bazen biri bazen öteki
now
şimdiki zaman
now
bağlaç
now
(zarf) şimdi, şu anda, halen, acilen, hemen, derhal
now
(bağlaç) mademki, dığından
now
now and then ara sıra
now
argo günümüze uygun
Английский Язык - Английский Язык
{a} now
at this very time

    Расстановка переносов

    at this ve·ry time

    Турецкое произношение

    ät dhîs veri taym

    Произношение

    /ˈat ᴛʜəs ˈverē ˈtīm/ /ˈæt ðɪs ˈvɛriː ˈtaɪm/
Избранное