at the side of; on one side of

listen to the pronunciation of at the side of; on one side of
Английский Язык - Турецкий язык

Определение at the side of; on one side of в Английский Язык Турецкий язык словарь

beside
yanında

Hepimiz onun yanında gittik. - All of us went besides him.

Birkaç kız kapının yanında duruyor. - Several girls are standing beside the gate.

beside
{e} yanına

Mary dolaptan ütü masasını çıkardı ve onu açtı, pencerenin yanına yerleştirdi. - Mary pulled the ironing board out of the closet and unfolded it, setting it up beside the window.

Herkes onun yanına oturmak istiyor. - Everybody wants to sit beside her.

beside
{e} dışında

Tom ve Mary'nin dışında odada hiç kimse yoktu. - There was no one in the room besides Tom and Mary.

Mary ve John'un dışında odada kimse yoktu. - There was no one in the room besides Mary and John.

beside
beside oneself kendinden geçmiş çılgınş beside the mark söz dışı
beside
{e} kıyasla
beside
{e} nazaran
beside
munasebeti olmayanş
beside
yanyana
beside
beside göre/yakın
beside
-e nazaran
beside
bitişiğinde
beside
oranla
beside
yanma
beside
-in yanında
beside
{e} başka

Tom'un dışında başka biri var mıydı? - Was there anybody else besides Tom?

Orada benden başka kimse yoktu. - There was no one there besides me.

Английский Язык - Английский Язык
beside
at the side of; on one side of
Избранное