Biz hemen başlamalıyız.
- We must start at once.
Hemen yolculuğa hazırlan.
- Get ready for the trip at once.
Start derhal yapılmalı.
- A start should be made at once.
Derhal işimize başlayalım.
- Let's begin our work at once.
Aniden bir feryat duydum.
- All at once, I heard a cry.
Aniden bir patlama oldu.
- All at once there was an explosion.
Aynı zamanda iki şeyi yapamazsın.
- You can't do two things at once.
Bu işlerin hepsini bir defada yapmaya çalışma.
- Don't try to do all these things at once.
Kimse bir defada iki şeyi yapamaz.
- Nobody can do two things at once.
Her şey birdenbire oldu.
- Everything happened all at once.
Birdenbire, o konuştu.
- All at once, he spoke out.
Aniden bir feryat duydum.
- All at once, I heard a cry.
Aniden gökyüzü karardı ve yağmur başladı.
- All at once the sky became dark and it started to rain.
İki şeyi aynı anda yapamam.
- I can't do two things at once.
Aynı anda kaç tane iş yapabilirsin?
- How many jobs can you do at once?
Her şey birdenbire oldu.
- Everything happened all at once.
Bu birdenbire olmadı.
- It didn't happen all at once.
He tried to eat four cookies at once.