Sonuçta, Jane onu satın almadı.
- In the end, Jane didn't buy it.
Sonuçta çalışkan kişi başarır.
- In the end, the diligent person succeeds.
Sonunda, biz, o eski püskü lokantada yemek yemeyi sona erdirdik.
- In the end, we ended up eating at that shabby restaurant.
Sonunda o, yoluna girecek.
- It'll come right in the end.