O en çok on sekizdir.
- She is eighteen at most.
Tom en çok on üç yaşında.
- Tom is at most thirteen years old.
Tom en fazla otuzdur.
- Tom is thirty at most.
O, en fazla yirmi yaşındadır.
- She's at most 20 years old.
Bir dil öğrenmenin geleneksel yolu olsa olsa birinin görev duygusunu tatmin edebilir ama o bir sevinç kaynağı olarak hizmet edemez. Ayrıca muhtemelen başarılı olmayacaktır.
- The traditional way of learning a language may satisfy at most one's sense of duty, but it can hardly serve as a source of joy. Nor will it likely be successful.
Bu saat en çok on dolar tutar.
- This watch costs ten dollars at the most.
En çok üç, belki dört haftamızı alacak.
- It'll take us three, maybe four weeks at the most.
Kiraz çiçekleri, sadece birkaç gün dayanır, en fazla bir hafta.
- Cherry blossoms last only for a few days, a week at the most.
En fazla, haftada 50 dolar kazanır.
- At the most, he earns 50 dollars a week.
... Some of the species of grass that we are most familiar with ...
... Right now, though, the most important thing I can do for ...