at any time; always; continually, constantly

listen to the pronunciation of at any time; always; continually, constantly
Английский Язык - Турецкий язык

Определение at any time; always; continually, constantly в Английский Язык Турецкий язык словарь

ever
şimdiye kadar

Sanırım Beethoven, şimdiye kadar yaşamış en büyük besteci. - I think Beethoven is the greatest composer who ever lived.

Kylie Minogue, şimdiye kadar duyduğum en iyi şarkıcıdır! - Kylie Minogue is the best singer I've ever heard!

ever
gelmiş geçmiş

O gelmiş geçmiş en tehlikeli adam. - He's the most dangerous man who ever lived.

Gelmiş geçmiş en büyük filozof kimdi? - Who was the greatest philosopher that ever lived?

ever
herhangi bir zamanda

Herhangi bir zamanda Japonya'ya gelirsen, beni görmeye gel. - If you are ever in Japan, come and see me.

Tom'u herhangi bir zamanda tekrar göreceğimizi düşünüyor musun? - Do you think we'll ever see Tom again?

ever
eğer

Eğer bir gün bir işe ihtiyacın olursa, beni gör. - If you ever need a job, come see me.

Eğer bize yardım ederseniz, herkes memnun olur. - Everyone will be happy if you help us.

ever
haçansa
ever
hiç

Tokyo Kulesi'ni hiç gördün mü? - Have you ever seen Tokyo Tower?

Hiç Kanada'ya gittin mi? - Have you ever been to Canada?

ever
hep

Neden hep Wall Street'te çalışmak istersin? - Why would you ever want to work on Wall Street?

Dün oraya öğrencilerin hepsi gitmedi. - Not every student went there yesterday.

ever
daima yanan
ever
ebedi
ever
(zarf) her zaman, hep, daima, gitgide, giderek, asla, hiç, olabildiğince
ever
hiç bir zaman
ever
olabildiğince
ever
z. hiç: Have you ever been to Eyüp? Hiç Eyüp'e gittin mi?
ever
everand anon arada sırada
ever
gitgide
ever
ever burning hiç sönmeyen
ever
giderek
ever
ebedi ever more
Английский Язык - Английский Язык
ever
at any time; always; continually, constantly

    Расстановка переносов

    at a·ny time; always; continually, con·stant·ly

    Произношение

Избранное