Bir kaza her zaman olabilir.
- An accident may happen at any time.
Bir deprem her zaman olabilir.
- An earthquake can happen at any time.
Bina her an çökebilir.
- The building may crash at any time.
O her an meydana gelebilir.
- That could happen at any time.
Her ne zaman yurtdışına gitsem saat farkı ve ishalden rahatsız olurum.
- Whenever I go abroad, I suffer from jet lag and diarrhea.
Tom her ne zaman küfür etse, genellikle Fransızcamı bağışlayın diyor.
- Tom usually says Pardon my French whenever he swears.
Lütfen ne zaman istersen gel.
- Come whenever you want.
O, ne zaman bir seyahatten geri gelse, kızı için bir hediye getirir.
- Whenever she comes back from a journey, she brings a gift for her daughter.