at any time

listen to the pronunciation of at any time
Английский Язык - Турецкий язык
her zaman

Her zaman gidebilirsin. - You can leave at any time.

Bir deprem her zaman olabilir. - An earthquake can happen at any time.

her an

Bina her an çökebilir. - The building may crash at any time.

Tom her an gelebilir. - Tom may come at any time.

ne zaman olursa
her an: She could come at any time. Her an gelebilir
ever
şimdiye kadar

Sanırım Beethoven, şimdiye kadar yaşamış en büyük besteci. - I think Beethoven is the greatest composer who ever lived.

Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi. - Adopting the new policy was the best thing this company ever did.

any time
her zaman

Beni her zaman arayabilirsin. - You can call me any time.

Her zaman bana uygun olacaktır. - Any time will suit me.

anytime
herhangi bir zaman

Onun yakında herhangi bir zamanda olacağından emin değilim. - I'm not sure that's going to happen anytime soon.

Yakında herhangi bir zamanda evlenmeyeceğim. - I'm not going to get married anytime soon.

ever
gelmiş geçmiş

O gelmiş geçmiş en cesur askerdir. - He is the bravest soldier that ever lived.

Gelmiş geçmiş en büyük filozof kimdi? - Who was the greatest philosopher that ever lived?

ever
herhangi bir zamanda

Tom'un niçin Mary ile herhangi bir zamanda evlenmek istediğini merak ediyorum. - I wonder why Tom ever wanted to marry Mary.

Tom'u herhangi bir zamanda tekrar göreceğimizi düşünüyor musun? - Do you think we'll ever see Tom again?

any time
her defasında
ever
haçansa
ever
hiç

Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır. - Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.

Tokyo Kulesi'ni hiç gördün mü? - Have you ever seen Tokyo Tower?

ever
hep

Ne zaman bir kütüphane görsem; gönlümden hep gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmak geçer. - I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it.

Çok param vardı ama hepsini harcadım. - I had a lot of money, but spent everything.

At time
bu zamanlarda
any time
olduğu zaman
anytime
her ne zaman

Tom her ne zaman isterse gidebilir. - Tom may leave anytime he wants to.

ever
daima yanan
any time
her olduğunda
anytime
her zaman

Her zaman tekrar gelebilirsin. - You're welcome back anytime.

Anlamadığın herhangi bir şey olursa, bana her zaman sorabilirsin. - If there's anything at all that you don't understand, you can ask me anytime.

ever
ebedi
ever
(zarf) her zaman, hep, daima, gitgide, giderek, asla, hiç, olabildiğince
ever
hiç bir zaman
ever
olabildiğince
Английский Язык - Английский Язык
anytime
whenever
whensoever
any time
ever

He's back and better than ever.

at any time

    Расстановка переносов

    at a·ny time

    Турецкое произношение

    ät eni taym

    Произношение

    /ˈat ˈenē ˈtīm/ /ˈæt ˈɛniː ˈtaɪm/

    Видео

    ... can have it any time, anywhere, on the move. ...
    ... ERIC SCHMIDT: Have you spent any time in government? ...
Избранное