at all times, anytime, always

listen to the pronunciation of at all times, anytime, always
Английский Язык - Турецкий язык

Определение at all times, anytime, always в Английский Язык Турецкий язык словарь

forever
ilelebet
forever
ebediyen

Ebediyen yaşamak istiyorum. - I want to live forever.

O, kocasını ebediyen sevecek. - She'll love her husband forever.

forever
sonsuza kadar

O sonsuza kadar İngiltere'ye dönmüştü. - He had returned to England forever.

Seni sonsuza kadar seveceğim. - I will love you forever.

forever
daima

Tom daima kilitlenmeli. - Tom should be locked up forever.

Onu daima tanıyormuşum gibi hissediyorum. - I feel like I've known her forever.

forever
sürgit
forever
durmamacasına
forever
hep

Hep bugünün gelmesini bekledim. - I've waited forever for this day to come.

forever
kıyamete kadar
forever
ilanihaye
forever
devamlı
forever
durmadan
forever
sonsuza dek

Sonsuza dek burada kalamam. - I can't stay here forever.

Birçok gökbilimci evrenin sonsuza dek büyümeye devam edeceğini varsayıyor. - Many astronomers assume that the universe continues to expand forever.

forever
forevermore ebediyen
forever
mütemadiyen
Английский Язык - Английский Язык
forever

You'll have a home here forever, my son!.

at all times, anytime, always
Избранное