at a distance in time or space

listen to the pronunciation of at a distance in time or space
Английский Язык - Турецкий язык

Определение at a distance in time or space в Английский Язык Турецкий язык словарь

away
uzakta

Karım uzaktayken zor durumdaydım. - I am inconvenienced when my wife is away.

O uzakta tatilde olamaz. - She can't be away on holiday.

away
başka yere gitmişolmak
away
deplasman maçı
away
(zarf) uzakta, uzağa, uzak, durmadan, yok, bir yana, devamlı
away
{s} rakip sahada
away
devamlı
away
kapılmak
away
yok

Onun kaçmaktan başka seçeneği yoktu. - He had no choice but to run away.

Patron, Bay Brown'dan kendisi yokken işyerinin sorumluluğunu almasını istedi. - The boss asked Mr Brown to take charge of the office while she was away.

away
bir tarafa
away
bir yere

Balon rüzgar tarafından bir yere taşınıyordu. - The balloon was carried away somewhere by the wind.

Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun? - Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?

away
buradan

Beni buradan uzaklaştıracak bir tekne istiyorum. - I want a boat that'll take me far away from here.

Lütfen buradan uzaklaş ve canımı sıkmayı bırak. - Please go away and stop annoying me.

away
-dan
away
deplasmanda oynanan
away
durmadan

Tüm öğleden sonra durmadan uyudum. - I slept the whole afternoon away.

away
-den
away
başka yönde
at a distance
uzakta, uzak bir yerde
at a distance
uzakta

O benden uzakta oturdu. - He sat at a distance from me.

Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu. - Seen at a distance, the rock looked like a human face.

at a distance
belli bir mesafede

Onu belli bir mesafede tutmak istiyor. - She wants to keep him at a distance.

away
buradan, şuradan, oradan: Go away! Git buradan!
away
kesip atmak
away
carry away alıp götürmek
Английский Язык - Английский Язык
away

While De Anza was exploring the Bay of San Francisco, seeking a site for the presidio, the American colonists on the eastern seaboard, three thousand miles away, were celebrating the signing of the Declaration of Independence.

at a distance
faraway, not nearby
at a distance in time or space

    Расстановка переносов

    at a dis·tance in time or space

    Турецкое произношение

    ät ı dîstıns în taym ır speys

    Произношение

    /ˈat ə ˈdəstəns ən ˈtīm ər ˈspās/ /ˈæt ə ˈdɪstəns ɪn ˈtaɪm ɜr ˈspeɪs/
Избранное