O iş için daha çok erkek atamak zorunda kaldım.
- I have to assign more men to that work.
Tom işe kimi atayacağına karar veremedi.
- Tom couldn't decide who to assign the job to.
O, beni yeni bir işe atadı.
- He assigned me a new job.
Tom işi Mary'ye tahsis etti.
- Tom assigned the job to Mary.
Bana küçük bir oda tahsis ettiler.
- They have assigned me a small room.