aspiration, hope

listen to the pronunciation of aspiration, hope
Английский Язык - Турецкий язык

Определение aspiration, hope в Английский Язык Турецкий язык словарь

ambition
{i} ihtiras
ambition
{i} hırs

Bu politikacı hırs dolu. - That politician is full of ambition.

O, onun büyük bir bilim adamı olma hırsını anladı. - She realized her ambition to become a great scientist.

ambition
{i} heves
ambition
{i} bir şeyi başarma/elde etme tutkusu
ambition
açgözlülük
ambition
tamah
ambition
bir şeyi elde etme tutkusu
ambition
tutku

Onun tutkusu bir avukat olmaktır. - His ambition is to be a lawyer.

Bu benim yaşam tutkum. - This is my life's ambition.

ambition
istek
ambition
ambitious haris
ambition
şiddetle arzu olunan şey
ambition
hırslı

Mary hırslı bir adamla evlenmek istiyordu. - Mary wanted to marry a man with ambition.

ambition
büyük işler peşinde koşan
ambition
hevesle
ambition
ihtiras heves
ambition
başarma isteği olan
ambition
hırsla

Mary hırslarını gerçekleştireceğini söylüyor. - Mary says she will follow through on her ambitions.

Senin hırsların nedir? - What are your ambitions?

ambition
tutkun
Английский Язык - Английский Язык
{i} ambition
aspiration, hope
Избранное