Tom put his shirt on a hanger.
- Tom gömleğini askıya astı.
Put this coat on a hanger.
- Bu ceketi bir askıya as.
My mental faculties remained in suspended animation while I obeyed the orders of the higher-ups. This is typical with everyone in the military.
- Yüksek düzeydekilerin emirlerine itaat ederken zihinsel gücüm askıya alınmış canlandırmada kaldı. Bu, orduda herkeste karakteristiktir.
The driver who caused the accident was driving with a suspended license.
- Kazaya neden olan sürücü, askıya alınmış bir ehliyetle araba kullanıyordu.
He hung his coat on a hook.
- O, ceketini bir askıya astı.
Hang your jacket on the hook by the door.
- Ceketini kapının yanındaki askıya as.
I'll put it on your tab.
- Ben onu senin askına koyacağım.
Suspenders make my personality.
- Askılar kişiliğimi oluşturur.
He hung his coat on a hook.
- O, ceketini bir askıya astı.
Put this coat on a hanger.
- Bu ceketi bir askıya as.