I rode the elevator to the third level.
- Asansörle üçüncü kata çıktım.
Tom became good friends with the elevator operator in their hotel.
- Tom oteldeki asansör operatörü ile iyi arkadaş oldu.
That lift makes a lot of noise.
- O asansör çok gürültü yapıyor.
The lift has an automatic door.
- Asansörün otomatik bir kapısı var.