Sonuç olarak yağışlı günlerde içeride top oynarız.
- As a result, we play ball inside on rainy days.
Sonuç olarak, o teknik olarak doğru bir şey alır ama esasen o bir taklittir.
- As a result, he gets something which technically is correct, but in its essence is just a mockery.
Savaşın bir sonucu olarak, çok sayıda mağdur kaldı.
- As a result of the war, a great number of victims remained.
Kaza sonucu olarak birçok yolcu öldü.
- As a result of the accident, several passengers were killed.
Manyok kuraklığa dayanıklı bir ekindir ve bu nedenle milyonlarca insan için önemli bir temel gıdadır.
- Cassava is a drought-tolerant crop and consequently a major staple food for millions of people.
He didn't wake up early. Consequently, he was late to work.