The auction ends Monday.
- Açık artırma pazartesi sona eriyor.
This may end up being somebody else's problem.
- Bu belki artık bir başkasının sorunu olmayabilir.
Food prices have surged.
- Gıda fiyatları arttı.
The Great Depression triggered a great surge in crime.
- Büyük Buhran, suçta büyük bir artışa neden oldu.
Travel agencies' profits soared.
- Seyahat acentalarının gelirleri arttı.
The company's profits soared.
- Şirketin kazancı arttı.
The number of students going abroad to study is increasing each year.
- Öğrenim yapmak için yurtdışına giden öğrenci sayısı her yıl artmaktadır.
It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.
- O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
A physician was immediately sent for; but on the first moment of beholding the corpse, he declared that Elvira's recovery was beyond the power of art.
There is a debate as to whether graffiti is art or vandalism.
Hayat kesin bir bilim değildir, bir sanattır.
- Life is not an exact science, it is an art.
Sanat herkes tarafından sevilir.
- Art is loved by everybody.
Din çok bireyseldir. Neredeyse herkesin gerçekten kendi dini vardır. Dindeki bütünlük bir kurnazlıktır.
- Religion is very personal. Practically everyone has really his own religion. Collectivity in religion is an artifice.
Onun bahçesi bir sanat eseridir.
- His garden is a work of art.
Bu Rembrandt tablo bir sanat eseridir.
- This Rembrandt painting is a work of art.
O, resim sanatını mükemmelliğe taşıdı.
- He brought the art of painting to perfection.
Sanatçı her zaman yalnız resim yapmıştır.
- The artist always painted alone.
Güzel sanatlar on beşinci yüzyılda İtalya'da gelişti.
- The fine arts flourished in Italy in the 15th century.
Okulda güzel sanatlar okuyor.
- She is studying fine art at school.
Leonardo da Vinci tarafından yapılmış yaklaşık 900 eskiz kalmıştır.
- There remain approximately 900 art sketches by Leonardo da Vinci.
Ressam eski taş duvarda en karmaşık duvar resimlerini yaptı.
- The artist painted the most intricate of murals on the old stone wall.
Sihirbazlık, batıl itikadı paraya çevirme sanatıdır.
- Magic is the art of changing superstition into money.
John büyük bir sanatçı oldu.
- John grew up to be a great artist.
Büyük sanatçıların vatanı yoktur.
- Great artists have no country.
Tüm edebi ve sanatsal çalışmaların kaynağı, tatmin edilmemiş libidodur.
- Unsatisfied libido is responsible for producing all art and literature.
Babam sanatsallıktan uzaktır.
- My father is far from artistic.
Kesinlikle sanatsal becerilerim yok.
- I have absolutely no artistic skills.