He is always in the background.
- O her zaman arka plandadır.
There is a castle in the background of the picture.
- Resmin arka planında bir kale var.
This has no relevance to my background.
- Bunun benim arka planımla alakası yok.
Let's get a picture of us with the sea in the background.
- Arka planda deniz manzaralı bir resmimizi çektirelim.