We should sometimes pause to think.
- Düşünmek için bazen ara vermeliyiz.
He never breaks his habit.
- O asla alışkanlığına ara vermez.
She spoke for 30 minutes without a break.
- O, ara vermeden 30 dakika boyunca konuştu.
I didn't want to interrupt the discussion.
- Görüşmeye ara vermek istemedim.
I want to take a break.
- Ara vermek istiyorum.
I don't have time to take a break.
- Ara vermek için vaktim yok.
He interrupted his work to answer the phone.
- Telefona cevap vermek için işine ara verdi.
I didn't want to interrupt the discussion.
- Görüşmeye ara vermek istemedim.
I don't have time to take a break.
- Ara verecek vaktim yok.
I want to take a break.
- Ara vermek istiyorum.
I want to take a break.
- Ara vermek istiyorum.
I don't have time to take a break.
- Ara vermek için vaktim yok.