He searched his pockets for the key.
- O, anahtar için cebini araştırdı.
The scientist searched for the bones of the dinosaurs in the valley.
- Bilimci vadideki dinozor kemiklerini araştırdı.
The boy succeeded in his quest, guided by the spirit of a squirrel.
- Bir sincap ruhu tarafından yönlendirilen çocuk araştırmasında başarılı olmuştu.
He went on a quest to find the point where the sky touches the Earth.
- O, gökyüzünün dünyaya dokunduğu noktayı bulmak için uzun ve zorlu bir araştırmaya devam etti.
The capable detective was assigned to investigate the cause of the tragedy.
- Yetenekli dedektif trajedinin nedenini araştırmak üzere atanmıştır.
They are going to investigate the affair.
- Onlar olayı araştıracak.
The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
- Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!
- Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.
He says he will inquire into the matter.
- Konuyu araştıracağını söylüyor.
Private detectives were hired to look into the strange case.
- Özel dedektifler tuhaf davaları araştırmak için kiralanırlar.
Please look into this matter as soon as you can.
- Lütfen yapabildiğiniz kadar kısa zamanda bu konuyu araştırın.
Tom explored every possibility.
- Tom her olasılığı araştırdı.
In 1497, John Cabot explored Canada.
- 1497 de, John Cabot Kanada'yı araştırdı.