araştırılabilir

listen to the pronunciation of araştırılabilir
Турецкий язык - Английский Язык
ascertainable
{a} that may be certainly known
capable of being ascertained or found out; "ascertainable facts"
That may be ascertained
capable of being ascertained or found out; "ascertainable facts
{s} determinable, verifiable, confirmable, discoverable
Able to be ascertained
araştır
{f} quest

They explored the desert in quest of buried treasure. - Onlar gömülü hazine arayışında çölü araştırdı.

I'm doing some history research and would like to ask you a few questions. - Biraz geçmişi araştırma yapıyorum, ve size birkaç soru sormak istiyorum.

araştır
probing
araştır
(Bilgisayar) investigate

A committee has been set up to investigate the problem. - Sorunu araştırmak için bir komite kuruldu.

The capable detective was assigned to investigate the cause of the tragedy. - Yetenekli dedektif trajedinin nedenini araştırmak üzere atanmıştır.

araştır
{f} research

The research institute was established in the late 1960s. - Araştırma enstitüsü, 1960'ların sonlarında kurulmuştur.

The teacher gave him a failing grade for basing his report on discredited research. - Öğretmen onun itibarsız araştırmasıyla ilgili raporuna dayandırarak ona başarısız notu verdi.

araştır
make a survey of
araştır
inquire

He says he will inquire into the matter. - Konuyu araştıracağını söylüyor.

araştır
{f} ferret
araştır
look into

Please look into this matter as soon as you can. - Lütfen yapabildiğiniz kadar kısa zamanda bu konuyu araştırın.

I will look into the matter. - Konuyu araştıracağız.

araştır
probe
araştır
(Biyoloji) explore

Tom explored every possibility. - Tom her olasılığı araştırdı.

The explorers began to suffer from a severe lack of food. - Araştırmacılar ciddi bir gıda eksikliğinden muzdarip olmaya başladı.

araştır
snoop