Fire engines have priority over other vehicles.
- İtfaiye arabalarının diğer araçlara göre önceliği vardır.
Gusty winds are making travel hazardous for high profile vehicles.
- Şiddetli rüzgarlar yüksek profilli araçlar için seyahati tehlikeli yapıyorlar.
I tried all possible means.
- Olası tüm araçları denedim.
We have no means of transportation.
- Taşımacılık araçlarımız yok.
I tried all possible means.
- Olası tüm araçları denedim.
We have no means of transportation.
- Taşımacılık araçlarımız yok.
Prosperity is only an instrument to be used, not a deity to be worshipped.
- Refah, tapılacak bir tanrı değil, sadece kullanılacak bir araçtır.
The thermometer is an instrument for measuring temperature.
- Termometre, sıcaklık ölçmek için bir araçtır.
These implements are in common use.
- Bu araçlar ortak kullanımdadır.
Welcome to the world of motor vehicles.
- Motorlu araçlar dünyasına hoş geldiniz.
Motorists must leave at least a metre-wide buffer when passing cyclists.
- Motorlu araç kullananlar, bisikletlileri geçerken en az bir metre emniyet mesafesi bırakmak zorundalar.
A car, a bicycle, an airplane, a boat, and a train are all means of transportation.
- Bir araba, bir bisiklet, bir uçak, bir tekne ve bir tren tümü ulaştırma araçlarıdır.
This place isn't convenient for public transportation.
- Bu yer, toplu taşıma araçları için uygun değildir.
Bicycles are tools for urban sustainability.
- Bisikletler kentsel sürdürülebilirlik için araçlardır.
A wrench is a commonly used tool.
- Bir İngiliz anahtarı, yaygın olarak kullanılan bir araçtır.
Television is a very important medium through which to provide information.
- Televizyon bilgi sağlamak için çok önemli bir araçtır.
Television is a very important medium for giving information.
- Televizyon bilgi vermek için çok önemli bir araçtır.