Onun yaşadığını doğrulamak olanaksızdır.
- There is no way to confirm that he is alive.
Ayırtmalarımızı doğrulamak istiyorum.
- I'd like to confirm our reservations.
Bunu onaylamak için arayacağım.
- I will call in order to confirm it.
Uçak rezervasyonumu onaylayacağım.
- I will confirm my plane reservation.
Deney teorisini doğruladı.
- The experiment confirmed his theory.
Onun işe alındığını doğrulayabilir misin?
- Can you confirm that he was hired?
Uçak rezervasyonumu onaylayacağım.
- I will confirm my plane reservation.
Hesabınız aktif edildikten sonra bir yöneticiden onaylama e-postası alacaksınız.
- You will receive a confirmation email after your account has been activated by an administrator.