Onun için görünüşte o sorumlu.
- He is apparently responsible for it.
Tom görünüşte otuz yaşlarında yakışıklı bir adam.
- Tom is a handsome man, apparently in his thirties.
Anlaşılan ben evlatlığım.
- Apparently I'm adopted.
Anlaşılan o eski püskü daire boş.
- Apparently that shabby flat is vacant.
Belli ki Tom Mary'den hoşlanmıyor.
- Apparently, Tom doesn't like Mary.
Belli ki o adam bizi yanıltıyor.
- The man is apparently deceiving us.
Tom, görünüşe göre yapacağını söylediği şeyi yapmadı.
- Tom apparently didn't do what he said he would do.
Tom görünüşe göre geçen kış Boston'daydı.
- Tom was apparently in Boston last winter.
Tom, görünen o ki çok ikna ediciydi.
- Tom was apparently very convincing.
Görünüşe bakılırsa Tom henüz kirasını ödemedi.
- Tom has apparently not yet paid his rent.
Ben Tom'un Mary'ye ödediğini düşündüm ama görünüşe bakılırsa ben yanlışmışım.
- I thought Tom had paid Mary, but apparently I was wrong.
Apparently they are going to contact the adoption agency and see if they can locate that child. .
A man may be apparently friendly, yet malicious in heart.
... apparently we didn't know what happened, that the president, the day after that happened, ...
... And apparently, they were all dead. ...