Bana başka bir kamera göster.
- Show me another camera.
Onu başka bir şekilde söyle.
- Say it in another way.
Neden bunu bir daha denemiyoruz?
- Why don't we give this another try?
Tom resme bir daha baktı.
- Tom took another look at the picture.
Oldukça farklı bir nedenden dolayı ona yazdım.
- I wrote to him for quite another reason.
Bu, farklı bir çift ayakkabı.
- This is an another pair of shoes.
Öncelikle, beş parasızım, ayrıca, zamanım yok.
- For one thing, I'm penniless; for another, I don't have the time.
Otobüsler art arda ayrıldı.
- The buses left one after another.
Bu gömleği sevmiyorum. Bana başka bir tane göster.
- I don't like this shirt. Show me another.
Lütfen bana başka bir tane daha gösterin.
- Please show me another one.
Lütfen bana başka bir tane daha gösterin.
- Please show me another one.
Lütfen bir tane daha al.
- Please take another one.
Başka biri için yer var mı?
- Is there space for another person?
Tom bir şey söyleyen fakat başka birini yapan insan türü değildir.
- Tom isn't the kind of person who says one thing but does another.
On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.
- Another ten minutes' walk brought us to the shore.
Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.
- When one lucky spirit abandons you another picks you up. I just passed an exam for a job.
Başkasını bulmalıyım.
- I have to find another one.
Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.
- When one lucky spirit abandons you another picks you up. I just passed an exam for a job.
Her ev diğerine yakındır.
- Each house is near another.
Her ev diğerine bağırma mesafesindedir.
- Each house is within shouting distance of another.
Fadıl asla başka birisine zarar veremez.
- Fadil can never hurt another person.