any medical or trauma condition that can be observed and described

listen to the pronunciation of any medical or trauma condition that can be observed and described
Английский Язык - Турецкий язык

Определение any medical or trauma condition that can be observed and described в Английский Язык Турецкий язык словарь

sign
imzalamak

Belgeyi imzalamak zorunda kaldı. - He was forced to sign the document.

Bir sonraki adım belgeyi imzalamaktı. - The next step was to sign the document.

sign
{i} işaret

Bu siste yol işaretlerini göremiyorum. - I can't see the road signs in this fog.

Gök gürültüsü bilimsel olarak açıklanmıştır, ve insanlar onun tanrıların insanlara kızgın olduğunun bir işareti olduğuna artık inanmıyorlar, bu yüzden gök gürültüsü de biraz daha az korkutucudur. - Thunder has been explained scientifically, and people no longer believe it is a sign that the gods are angry with them, so thunder, too, is a little less frightening.

sign
alamet
sign
kaydolmak

İzleme ekibi için kaydolmak istiyorum. - I'd like to sign up for the track team.

Beyzbol takımına kaydolmak istiyorum. - I'd like to sign up for the baseball team.

sign
eser
sign
imza

Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık. - We were tied to our decision because we signed the contract.

Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır. - Prospectuses must be signed by two sponsor representatives.

sign
{f} imzala

Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır. - All you have to do is sign this paper.

Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık. - We were tied to our decision because we signed the contract.

sign
sözleşmeyle işe almak
sign
{f} spor (yeni bir oyuncuyla) kontrat yapmak
sign
{i} mucize işareti
sign
{i} haç işareti

Papaz haç işaretini yaptı. - The priest made the sign of the cross.

sign
(isim) istavroz, işaret, sembol, simge, gösterge, jest, belirti, nişan, alâmet, iz, semptom, burç, burç sembolü, tabela, isim levhası, mucize işareti, haç işareti
sign
on iki burçtan biri
sign
{i} nişan
sign
{i} gösterge

Minnettarlık göstergesi olarak bahşiş verdi. - He gave a tip as a sign of gratitude.

Parlak kırmızı, Çin kültürünün göstergelerinden biridir. - Vermilion is one the signifiers of Chinese culture.

sign
{f} işaretlemek
sign
{f} ifade etmek

Duygularını ifade etmek, zayıflık belirtisi değildir. - Expressing your feelings is not a sign of weakness.

sign
{i} isim levhası
sign
sign language sağır ve dilsizlerin işaretlerle konuştuklansign manual el yazısı imza sign painter tabela ressamı
sign
{i} 1. işaret: plus sign artı işareti. minus sign eksi işareti. the signs of the zodiac burç işaretleri. the sign of the cross haç işareti. 2
Английский Язык - Английский Язык
sign
any medical or trauma condition that can be observed and described

    Расстановка переносов

    a·ny me·di·cal or trau·ma con·di·tion that Can be ob·served and de·scribed

    Турецкое произношение

    eni medıkıl ır trômı kındîşın dhıt kın bi ıbzırvd ınd dîskraybd

    Произношение

    /ˈenē ˈmedəkəl ər ˈtrômə kənˈdəsʜən ᴛʜət kən bē əbˈzərvd ənd dəˈskrībd/ /ˈɛniː ˈmɛdəkəl ɜr ˈtrɔːmə kənˈdɪʃən ðət kən biː əbˈzɜrvd ənd dɪˈskraɪbd/
Избранное