ansteuernd

listen to the pronunciation of ansteuernd
Английский Язык - Турецкий язык

Определение ansteuernd в Английский Язык Турецкий язык словарь

triggering
{i} tetikleme
controlling
kontrol ederek

Sami hayatını milyon dolarlık anlaşmaları kontrol ederek geçirdi. - Sami spent her life controlling million-dollar deals.

controlling
{i} kontrol etme

Öfkemi kontrol etmekte zorlanıyorum. - I have trouble controlling my anger.

Duygularımı kontrol etmekte zorlanıyorum. - I have trouble controlling my emotions.

controlling
kontrol

Polis kalabalığı kontrol ediyordu. - The police were controlling the crowd.

Pilot, uçağı kontrol ederken zorluk yaşadı. - The pilot was having trouble controlling the aircraft.

controlling
kontrol eden
controlling
{f} kontrol et

Duygularımı kontrol etmekte zorlanıyorum. - I have trouble controlling my emotions.

Öfkenizi kontrol etmekte bir sorununuzun olduğunu söylemek adil olur mu? - Would it be fair to say you have a problem controlling your anger?

triggering
{f} tetikle
calling at
uğrayan
controling
kontrol
controlling
denetim
going for
gidiş için
triggering
tetikleyerek
controlling
idare etme
Немецкий Язык - Английский Язык
heading for
setting the course for a place
controlling
controling
going for
making for a place
calling at
steering for
triggering
driving
einen Ort ansteuernd
setting the course for a place
einen Ort ansteuernd
heading for a place