anlamıyorum

listen to the pronunciation of anlamıyorum
Турецкий язык - Английский Язык
i don't understand
I don't grasp the meaning, I do not comprehend
anla
found out

Tom found out later that the woman he met in the park was Mary. - Tom daha sonra parkta karşılaştığı kadının Mary olduğunu anladı.

Tom called Mary and found out she wasn't planning on coming. - Tom Mary'yi aradı ve onun gelmeyi planlamadığını anladı.

anla
find out

You'll get into trouble if your parents find out. - Ailen anlarsa başın belaya girer.

I imagine that Tom will eventually find out that Mary has been talking behind his back. - Sanırım Tom sonunda Mary'nin onun arkasından konuştuğunu anlayacak.

seni anlamıyorum
i don't understand you
anla
make out

I can't make out what you're saying. - Söylediğini anlayamıyorum.

I could not make out what he meant. - Onun ne demek istediğini anlayamadım.

anla
{f} understood

Only a few people understood me. - Sadece birkaç kişi beni anladı.

I know you think you understood what you thought I said, but I'm not sure you realized that what you heard is not what I meant. - Ne söylediğimi sandığını anladığını düşündüğünü biliyorum fakat duyduğunun benim demek istediğimin olmadığını anladığından emin değilim.

anla
make sense of

Can you make sense of what he says? - Onun ne söylediğini anlayabiliyor musun?

I was trying to make sense of what had happened. - Ben ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.

anla
{f} understanding

This kind of music is something that older people have difficulty understanding. - Bu tür müzik, daha yaşlı insanların anlamakta zorluk çektiği bir şeydir.

I have difficulty understanding abstract modern art, especially Mondrian. - Soyut modern sanatı anlamada güçlük çekiyorum, özellikle Mondrian.

anla
got it

OK, I think I got it. - Tamam, sanırım anladım.

I think I got it right. - Sanırım onu doğru anladım.

anla
catch on

Tom is just beginning to catch on. - Tom, daha yeni anlamaya başlıyor.

I couldn't catch on to the joke he told us. - Onun bize anlattığı şakayı anlayamadım.

anla
{f} finding out

I'm trying to figure out how you managed to do that without anyone finding out. - Biri fark etmeden onu nasıl başardığını anlamaya çalışıyorum.

anla
{f} tumble
anla
comprehend

I can't even begin to comprehend why somebody would do something like this. - Birinin neden böyle bir şey yapacağını anlamaya bile başlayamıyorum.

Tom didn't comprehend everything. - Tom her şeyi anlamadı.

anla
figure out

I couldn't figure out what he meant. - Onun ne demek istediğini anlayamadım.

Tom couldn't figure out what Mary was trying to say. - Tom Mary'nin ne söylemeye çalıştığını anlayamadı.

anla
made sense of
anla
understand

I can understand your language. - Dilinizi anlayabiliyorum.

I do not understand you. - Siz insanları anlamıyorum.

anla
latch on
anla
latch onto
anla
made out
anla
apprehend
anla
(Biyoloji) acclaim
hiç anlamıyorum
it's all greek to me
Английский Язык - Английский Язык

Определение anlamıyorum в Английский Язык Английский Язык словарь

anlä
Argonne National Laboratory, operated by the University of Chicago as part of the U S Department of Energy's national laboratory system
anlä
Light anti-ship missile
anlä
Argonne National Laboratory
anlamıyorum
Избранное