Bu oyun kartları işaretlidir.
- These playing cards are marked.
Yaşlı Alman posta taşıyıcı hediye işaretli pakete dokunmak istemedi.
- The old German mail carrier did not want to touch the package marked gift.
Ahırlar kırmızı boyalıdır, çünkü kırmızı boya ucuzdur.
- Barns are painted red because red paint is cheap.
Tom'un duvarı pembe boyalı.
- Tom painted the wall pink.
Tom'un kapısı maviye boyanmış.
- Tom painted the door blue.
Evin önü beyaz boyanmıştır.
- The front of the house is painted white.
Biz HTML'nin, temel bir kural olarak, açık ve kapalı etiketlerle işaretlenmiş elementler olduğunu açıkladık.
- We have explained that HTML is, as a basic rule, elements marked up with open and close tags.
Takvimimde doğum gününü işaretledim.
- I marked your birthday on my calendar.
İki fikir arasındaki zıtlık çok belirgin.
- The contrast between the two ideas is very marked.
Parti belirgin bir başarıydı.
- The party was a marked success.