Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu.
- But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.
Mary piyangoyu kazandı ama sonra biletini kaybetti.
- Mary won the lottery, but then she lost her ticket.
Tom kız arkadaşının adını koluna dövme yaptırdı fakat sonra o onu terk etti.
- Tom got his girlfriend's name tattooed on his arm, but then she left him.
Twitter'ı kullanırdım, fakat sonra onu sıkıcı biraz buldum, bu yüzden onu kullanmayı durdurdum.
- I used to use Twitter, but then found it a bit boring, so I stopped using it.
O tek kelime Fransızca söyleyemez ama üstelik bir yerli gibi İngilizce konuşur.
- He can't say one word of French, but then again he speaks English like a native.