Kolej günlerimin anılarını hatırlarım.
- Memories of my college days come to my mind.
Tom'un Mary ile ilgili sevgi dolu anıları var.
- Tom has fond memories of Mary.
Onlar Gandhi'nin anısına bir heykel diktiler.
- They erected a statue in memory of Gandhi.
Olay anımızda hâlâ taze.
- The event is still fresh in our memory.
Tom'un zayıf bir hafızası var.
- Tom has a poor memory.
Sen iyi bir hafızaya sahipsin.
- You have a good memory.
Hafızamı kaybettiğimi hatırlamıyorum.
- I don't remember losing my memory.
Çocukluğumu net hatırlıyorum.
- I have a clear memory of my childhood.
Ölmüş kocasının anısına değer verdi.
- She cherished the memory of her dead husband.
Onlar Gandhi'nin anısına bir heykel diktiler.
- They erected a statue in memory of Gandhi.
Kolej günlerimin hatıraları aklıma geliyor.
- Memories of my college days come to my mind.
Belki hatıralarım bana oyun oynuyor.
- Maybe my memories are playing tricks on me.
Last week, I mailed him some souvenirs from the U.S.
- Letzte Woche versandte ich an ihn einige Andenken aus den Vereinigten Staaten.
He brought back several souvenirs.
- Er hat viele Andenken zurückgebracht.
He brought back several souvenirs.
- Er hat viele Andenken zurückgebracht.
I'll keep the menu as a souvenir.
- Ich behalte die Speisekarte als Andenken.