Bir uzman arabada bulunan kumaşı analiz etti.
- An expert analyzed the fabric found in the car.
Havacılık uzmanı, istatistikleri ayrıntılı olarak analiz etti.
- The aviation expert analyzed the statistics in detail.
Onlar sonuçları analiz etti.
- They analyzed the results.
Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.
- The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.
Onlar sonuçları analiz etti.
- They analyzed the results.
Ben sıvıyı analiz ettim.
- I've analyzed the liquid.
Verileri analiz etmek çok zaman aldı.
- It took a great deal of time to analyze the data.
Verileri analiz etmek uzun zaman aldı.
- It took a long time to analyze the data.
Onu analiz etmek zorundayız.
- We have to analyze that.
Bunu analiz etmenizi istiyorum.
- I want you to analyze this.
... which can be analyzed by the community with the experiences ...