I let Tom borrow my wrenches to fix his car.
- Arabasını tamir etmek için Tom'un anahtarlarımı ödünç almasına izin verdim.
Any chance you know where I put my keys?
- Anahtarlarımı nereye koyduğumu bilmen için şans var mı?
Tom was lucky to find his keys.
- Tom anahtarlarını bulduğu için şanşlı.
John took a key out of his pocket.
- John cebinden bir anahtar çıkardı.
I have left my car keys behind.
- Araba anahtarlarımı unuttum.
Tom clicked the light switch on.
- Tom lamba anahtarını açtı.
He was feeling for the light switch in the dark.
- Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını arıyordu.
Tom sneaked up behind the guard and clobbered him with a monkey wrench.
- Tom korumanın arkasına sinsice yaklaştı ve onu İngiliz anahtarıyla dövdü.
What's up? I don't have the wrench. What wrench? The bicycle wrench.
- Ne haber? Anahtarım yok. Ne anahtarı? Bisiklet anahtarı.