Davetiye, Hediyeler yok, lütfen diyordu.
- The invitation said, No gifts, please.
Davetiyeden 50 kopya bastık.
- We ran off 50 copies of the invitation.
O, beni davet etmek için yeterince nazikti.
- He was kind enough to invite me.
Sizi bir partiye davet etmek istiyorum.
- I want to invite you to a party.
Ben, davet için minnettarım.
- I'm grateful for the invitation.
Hasta olduğum için daveti geri çevirmek zorunda kaldım.
- I had to decline the invitation because I was ill.
Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum.
- I plan to invite a lot of guests to the opening ceremony.
Onu konsere davet etti.
- He invited her to go to the concert.
... learn more details and request your invitation. Finally, we're releasing the updated music ...
... to roll it out in stages. Initially by invitation only to U.S. users. ...