Editör ve yayıncı benim kuzenimdir.
- The editor and publisher is my cousin.
Bu derginin editörü ve yayıncısı bazı okuyucular tarafından eleştirildi.
- The editor and publisher of this magazine was criticized by some readers.
Yayın yönetmeni el yazısı kitaba baktı.
- The editor glanced over the manuscript.
Tom sorumlu yayın müdürü oldu.
- Tom became editor-in-chief.
Tom şimdi yeni genel yayın müdürü oldu.
- Tom just became the new editor-in-chief.
Editör ve yayıncı benim kuzenimdir.
- The editor and publisher is my cousin.
Bu derginin editörü ve yayıncısı bazı okuyucular tarafından eleştirildi.
- The editor and publisher of this magazine was criticized by some readers.
Hem editör hem de yayımcı benim kuzenlerim.
- The editor and the publisher are both my cousins.
... in the editor margin. ...
... those in editor margin as well. ...