an area with a great deal of reflective surfaces

listen to the pronunciation of an area with a great deal of reflective surfaces
Английский Язык - Турецкий язык

Определение an area with a great deal of reflective surfaces в Английский Язык Турецкий язык словарь

live
yaşamak

Yaşamak için yemelisin.Yemek için yaşamamalısın. - You must eat to live. You must not live to eat.

Tom şehirde yaşamak için yeterli para kazanıyor mu? - Does Tom earn enough money to live in the city?

live
live and learn yaşadıkça ögrenmek
live
{s} güncel
live
{f} on ile geçinmek
live
(Televizyon) canlı yayın

Bizi izlemeye devam edin. Canlı yayınımız kısa süre içinde geri dönecek. - Stay tuned. Our live stream will return shortly.

Sarhoş bir TV sunucusu, canlı yayın esnasında istifra etti. - A drunk TV presenter vomited during a live broadcast.

live
akımlı
live
cereyanlı (tel/ray vb)
live
radyo

Dan radyoda canlı çaldı. - Dan played live on the radio.

live
gereksinimlerini karşılamak
live
çıngıyla yüklü
live
cereyanlı
live
canlı (yayın)
live
diri
live
(yayın) naklen
live
canlı

Benimle Lady Gaga'nın bir canlı konserini seyretmeye gitmek isteyen biri varmı? - Is there anybody who would like to go see a live concert of Lady Gaga with me?

Kedi canlı bir fare ile oynuyordu. - The cat was playing with a live mouse.

live
ömür sürmek
live
hayatta olmak
live
eğleşmek
live
{s} patlamamış (bomba)
Английский Язык - Английский Язык
live
an area with a great deal of reflective surfaces

    Расстановка переносов

    an ar·e·a with a great deal of re·flec·tive surfaces

    Турецкое произношение

    ın eriı wîdh ı greyt dil ıv rîflektîv sırfısız

    Произношение

    /ən ˈerēə wəᴛʜ ə ˈgrāt ˈdēl əv rəˈflektəv ˈsərfəsəz/ /ən ˈɛriːə wɪð ə ˈɡreɪt ˈdiːl əv rɪˈflɛktɪv ˈsɜrfəsəz/
Избранное