Nihayi ürünün bir kopyasını göndermek şartıyla bizim yazılımı dahil etmeniz için iznimiz var.
- You have our permission to include our software on condition that you send us a copy of the final product.
Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
- The original and the copy are easily distinguished since the one is much more vivid than the other.
Arkadaşının defterini kopyalamakla meşguldü.
- He was busy copying his friend's notebook.
Tom ödevimi kopyalamak istedi.
- Tom wanted to copy my homework.
Kopya çekmektense başarısız olmayı tercih ederim.
- I would rather fail than copy.
İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar.
- People who are constantly copying others do it because they can't think for themselves.
Bu programı bilgisayarınıza kopyalayın.
- Copy this program on your computer.