Şu genç çocukların polislerden daha hızlı koşabileceğine inanmak saçmadır.
- It is absurd to believe that young children can run faster than policemen.
Pek çok büyük bilim adamları saçma şeyler hakkında düşünmüştür.
- Many great scientists had thought about absurd things.
Bedel anlamsız olarak yüksekti.
- The price was absurdly high.
Sen saçmayı denemeden imkansıza ulaşamazsın.
- You cannot achieve the impossible without attempting the absurd.
Onu yapman mantıksız.
- It's absurd of you to do that.
Twitter, saçmalıklara iyi bir örnektir.
- Twitter is a good example of absurdity.
Düşünce alanında, saçmalık ve sapkınlık dünyanın ustaları olarak kalır, ve onların hakimiyeti ancak kısa süreler için askıya alınır.
- In the sphere of thought, absurdity and perversity remain the masters of the world, and their dominion is suspended only for brief periods.