an absurdity

listen to the pronunciation of an absurdity
Английский Язык - Турецкий язык

Определение an absurdity в Английский Язык Турецкий язык словарь

absurd
abzürd
absurd
{s} saçma

Şu genç çocukların polislerden daha hızlı koşabileceğine inanmak saçmadır. - It is absurd to believe that young children can run faster than policemen.

Pek çok büyük bilim adamları saçma şeyler hakkında düşünmüştür. - Many great scientists had thought about absurd things.

absurdity
saçma söz
absurd
anlamsız

Bedel anlamsız olarak yüksekti. - The price was absurdly high.

absurd
maskaralık
absurd
absürd
absurd
muhal
absurdity
anlamsızlık
absurdity
Gülünçlük, aptallık, akılsızlık, saçmalık, akılsızlık, saçma şey
absurd
olmayacak absurdity anlamsızlık
absurd
imkansız

Sen saçmayı denemeden imkansıza ulaşamazsın. - You cannot achieve the impossible without attempting the absurd.

absurd
(sıfat) anlamsız, saçma, abes, mantıksız, olanaksız, ipe sapa gelmez
absurd
{s} mantıksız

Onu yapman mantıksız. - It's absurd of you to do that.

absurd
akılsızca
absurd
manasız
absurd
birbirine karşıt düştüğü için yanlış
absurd
{s} abes
absurd
{s} olanaksız
absurd
maskaralık absurdly esassız olarak
absurdity
{i} mantıksızlık
absurdity
{i} saçmalık, saçma söz/davranış
absurdity
{i} saçma olma, saçmalık, abeslik
absurdity
{i} saçmalık

Twitter, saçmalıklara iyi bir örnektir. - Twitter is a good example of absurdity.

Düşünce alanında, saçmalık ve sapkınlık dünyanın ustaları olarak kalır, ve onların hakimiyeti ancak kısa süreler için askıya alınır. - In the sphere of thought, absurdity and perversity remain the masters of the world, and their dominion is suspended only for brief periods.

Английский Язык - Английский Язык
absurd
absurdity
That which is absurd; an absurd action; a logical contradiction
absurdity
{n} unreasonableness, inconsistency
Absurdity
absurdness
absurdity
a ludicrous folly; "the crowd laughed at the absurdity of the clown's behavior" a message whose content is at variance with reason
absurdity
The quality of being absurd or inconsistent with obvious truth, reason, or sound judgment
absurdity
a ludicrous folly; "the crowd laughed at the absurdity of the clown's behavior"
absurdity
{i} something ridiculous; nonsense; illogic
absurdity
a message whose content is at variance with reason
an absurdity

    Расстановка переносов

    an ab·surd·i·ty

    Турецкое произношение

    ın ıbsırdıti

    Произношение

    /ən əbˈsərdətē/ /ən əbˈsɜrdətiː/
Избранное