Onun borçları 2,000 dolara varmaktadır.
- His debts amount to $2,000.
Senet tutarı 500 dolar.
- The bill amounts to 500 dollars.
Fatura tutarı 5000 yendir.
- The bill amounts to five thousand yen.
Benim tartışmayı destekleyecek adil bir miktar bilimsel veriyi sıralayacağım
- I will marshal a fair amount of scientific data to support my argument.
Miktarı göz önünde bulundurmaksızın,Brian gelecek haftaya kadar doğru,tam miktar istiyor.
- Regardless of the amount, Brian wants the correct, entire amount by next week.
Mantarlar önemli miktarda mineral içerirler.
- Mushrooms contain significant amounts of minerals.
O önemli miktarda bir para.
- It's a substantial amount of money.
Öneriniz emir değerindedir.
- Your suggestion amounts to an order.
Toplam 100 dolara ulaştı.
- The total amounted to 100 dollars.
Harcadığın toplam para miktarı nedir?
- What is the total amount of money you spent?
Onun borçları 2,000 dolara varmaktadır.
- His debts amount to $2,000.
Suyu ölçüsüz ve aşırı miktarda içmek su zehirlenmesi ile sonuçlanabilir, potansiyel olarak ölümcül bir durum.
- Drinking excessive and extreme amounts of water can result in water intoxication, a potentially fatal condition.
Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.
- I would like to drastically decrease the amount of time it takes me to clean the house.
Fatura ne kadar tutuyor?
- What does the bill amount to?
Gümüş paranın miktarı ne kadar büyük olursa, rüşvet o kadar büyük olur.
- The larger the amount of silver, the larger the amount of corruption.
Onun borçları 2,000 dolara varmaktadır.
- His debts amount to $2,000.
O, çok miktarda para borçluydu.
- He owed large amounts of money.
It amounts to three dollars and change.