Bay Johnson dikkatsiz yönetimi nedeniyle kaybedilen para miktarı hakkında endişe ediyordu.
- Mr Johnson was concerned about the amount of money that was being lost because of careless management.
Elektronik sigaradan çıkan duman miktarı hiç fena değil.
- The amount of smoke that comes out of an electronic cigarette isn't bad at all.
Mary, diyetinde et miktarını kısıtlıyor.
- Mary restricts the amount of meat in her diet.
Sana yaptığın işin miktarına göre ödeme yapılacak.
- You'll be paid according to the amount of work you do.
Senet tutarı 500 dolar.
- The bill amounts to 500 dollars.
Fatura tutarı 5000 yendir.
- The bill amounts to five thousand yen.
Benim tartışmayı destekleyecek adil bir miktar bilimsel veriyi sıralayacağım
- I will marshal a fair amount of scientific data to support my argument.
O miktarın iki katını yemeliler.
- They need to eat double that amount.
Mantarlar önemli miktarda mineral içerirler.
- Mushrooms contain significant amounts of minerals.
Önemli miktarda para ulusal savunma için tahsis edilmiştir.
- A considerable amount of money was appropriated for the national defense.
Öneriniz emir değerindedir.
- Your suggestion amounts to an order.
Bizim toplam borcumuz on bin dolar tutuyor.
- Our total debts amount to ten thousand dollars.
Hesabın toplam tutarı nedir?
- What's the total amount of the bill?
Onun borçları 2,000 dolara varmaktadır.
- His debts amount to $2,000.
Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.
- I would like to drastically decrease the amount of time it takes me to clean the house.
Suyu ölçüsüz ve aşırı miktarda içmek su zehirlenmesi ile sonuçlanabilir, potansiyel olarak ölümcül bir durum.
- Drinking excessive and extreme amounts of water can result in water intoxication, a potentially fatal condition.
Gerçekten veraset vergisinin ne kadar tutacağını merak ediyorum.
- I really wonder how much the inheritance tax will amount to.
Fatura ne kadar tutuyor?
- What does the bill amount to?
Onun borçları 100,000 yene ulaştı.
- His debts amount to 100,000 yen.
Devletlerin çoğu, büyük miktarlarda para borçluydu.
- Many of the states owed large amounts of money.
It amounts to three dollars and change.
... the limitation in the amount of information we have ...
... The first one is the enormous amount of content that flowed ...